Bir şeyi çok merak ediyorum. Toplum olarak biz bölünmeseydik mesela. Bu iş mahallede daha çocukken evlerimizin içinde başlamamış olsaydı nasıl olurdu? O Alevi , bu Kürt , şu Laz , bu Ermeni , O dinsiz demeseydik, birbirimizi sadece bir insan olarak görseydik, Allah’ın tüm sıfatlarının bizlerde açığa çktığını bilseydik. Kuran kurslarında kuranı Arapça öğrenmekle birlikte Türkçesini ve hikmetini bilmekle birlikte , eğitim hayatımızda felsefeye, okumaya, sosyal medyada, tv de her görüp duyduğumuza körü körü körüne inanmak yerine, merak etmeye, merakımızın peşinden gidip okumaya ve araştırmaya çalışsaydık nasıl olurdu? Dış görünüşümüzün bir önemi olmasaydı, dileyen baş örtüsünü rahatça bağlayıp( yobaz/gerici demeden) dileyen mini eteğini ( hafif kadın yaftası yemeden) giyebilseydi .
Özgürlüğü sadece bizden olan için değil , bizim gibi insan olan tüm azınlıklar için davamız gibi görüp savunabilseydik nasıl olurdu?

Şu an bu ülkede yapılan siyasette hangi parti ve hükümet olursa olsun fark etmez , bizi oluşturan onlar değil fakat onları oluşturan biziz. Bizim düşünce yapımız. Herkes , hepimiz kurtarılmayı bekliyoruz, kimse kendini ancak kendisinin kurtarabileceğinin farkında değil.

Hayat bu olmamalı, insan bu kadar çaresiz bir varlık değil. Din bu değil, cumhuriyet , özgürlük hele hiç hiç değil. Sadece kendim için istediğim şey gerçek olamaz, adil hiç olamaz.

Biz değişmeden bu düzenin değişeceğini ummak çocukluk olur.

Deprem bölgesinde çıkan oy oranları yüzünden yapılan yorumlar , iki yüzlülüğümüzün, aslında ne kadar samimiyetten ve vicdandan uzak olduğumuzun kanıtı niteliğinde. A diyen B diyeni aşağılayıp , hakaret ediyor. İkisinin de üslubuna bakıyorsun A ve B üslupta bir olmuş farkında değil. İki tarafında takım tutar gibi fanatizme dayalı altı boş bir siyaset anlayışı var.
Biz insanız ya hu ! İnsanlığın, medeniyetin, kültürün filizlendiği, dünyaya yayıldığı,medeniyetlerin beşiğinde yaşıyoruz biz. Ne olursan ol gel diyen Mevlana’nın topraklarında 72 milleti bir eden Yunus’un topraklarında 2023 yılında kendi gibi olana öteki diyen bilince nasıl dönüştük sizce?
Kafir dedikleriniz aya giderken, biz iki ötemizdeki şehirden o şehrin kültüründen bir haberiz.
Değişmek zorundayız, buna mecburuz. Bu ülkede Aşure diye bir tatlı var, tatlı ile tuzlunun zıtlıkların buluştuğu. Alevi’sinin, Hanefi’sinin, Lazının, Kürdünün evinde pişen bir tatlı. Her komşuya ne olduğu sorulmadan dağıtılan.
Biz halk olarak Aşure olmadıkça bu topraklarda hangi iktidar başa gelirse gelsin, Türk Halkı kaybetmiştir.